88-95
Tuğrul Tanyol'un "Oda Müziği"nde Ayna ve Zaman
Authors: Emel Koşar
Number of views: 29
1980 sonrası Türk şiirinde önemli bir yer edinen Tuğrul Tanyol, on bir şiir kitabı yayımlamıştır. Şiir üzerine yazılarını ise iki kitapta (İyi Şiir Koalisyonu ve Şiirin Soyağacı) derlemiştir. Yerellikten evrenselliğe ulaşan Tanyol’un “Cem Gibi”, “İhanet Perisinin Soğuk Sarayı”, “Sudaki Ankâ”, “Yitik Belleği Rüzgârın”, “İstanbul Şiiri”, “Su Kasidesi” gibi şiirleri onun eserlerinin doruk noktaları olarak kabul edilebilir. Tuğrul Tanyol’un şiirlerinde, zaman, ölüm, yalnızlık, aşk, müzik, şiir ve şair, anne temaları öne çıkar. Şiirlerinde özellikle zaman-ölüm ve zaman-müzik ilişkilerini irdeleyen Tanyol, ayna metaforunu kullanırken geleneği yeniden üretir. Ayna; Tuğrul Tanyol’un “Cem Gibi”, İstanbul Şiiri”, “Ayna”, “Kasım Sarhoşluğu”, “Mermerin Doğusu”, “Anımsama”, “Günlerin Kırlangıcı”, “Eylül”, “Çocuk ve Ayna”, “Gölge Oyunu” gibi şiirlerinde de yer alır. Bir beste gibi kurgulanan “Oda Müziği”nde ise aynanın, adı geçen şiirlerden daha yoğun şekilde yer alması Tuğrul Tanyol’un aynayla zaman arasında kurduğu bağı yansıtır. “Oda Müziği”nde geleneksel şiirde ve mitolojide olduğu gibi zamanın ruhunu yansıtan ayna; bakış ve bakışların biriktiği yer (su) şeklinde tasvir edilir. Bu makalede Tuğrul Tanyol’un “Oda Müziği”nde yer alan şiirler ayna-zaman ilişkisi açısından incelenmiş ve Tanyol’un zamana bakışı ayna vasıtasıyla yorumlanmıştır.