313-342
SEYYİD NESÎMÎ DOSDOĞRU YOL ROMANINDA ZAMAN MEKÂN HÂL
Authors: Ayşe ULUSOY TUNÇEL
Number of views: 53
Seyyid Nesîmî Dosdoğru Yol romanı, Türk mutasavvıflarından Seyyid Nesîmî’nin (ö.1404) hayatını
konu alan bir eserdir. Seyyid Ömer İmâdüddîn Nesîmî, İslâm dünyasında Hurufiliği bir sistem
haline getiren Fazlullah-ı Hurûfî’nin en sadık müritlerinden biridir. Fazlullah-ı Hurûfî’nin Timur
tarafından idam edilmesinin ardından Azerbaycan’dan ayrılan Nesîmî, Hurufilik düşüncesini yaymak
için İran, Irak ve Suriye’de bulunmuş, Ankara ve Bursa gibi şehirler başta olmak üzere güney, batı
ve doğu Anadolu’yu dolaşmıştır. Anadolu’da devrindeki mutasavvıflarla yoğun ilişkiler kuran ve
birçok mürit yetiştiren Nesîmî, Hurufilik düşüncelerinden dolayı imansızlıkla suçlanarak Halep’te
öldürülmüştür. Zamanının en güçlü devlet adamlarıyla mücadele ederek, inancı uğruna korkusuzca
ölüme giden Seyyid Nesîmî’nin hayat hikâyesi, Türk Dünyası Edebiyatında İsa Hüseynov’un Mahşer
(1982, Bakü) adlı romanında işlenmiştir. Çınar Ata’nın Seyyid Nesîmî Dosdoğru Yol (İstanbul, 2020)
romanı, Nesîmî’nin hayatını bir roman kurgusu içinde ele alan ikinci eser olarak karşımıza çıkar.
Eserde Nesîmî’nin maddi ve manevi âlemdeki yol güzergâhı Nahçıvan, Tebriz, Erzincan, Ankara,
Bursa ve Halep olarak belirlenmiştir. Bu coğrafya o devirde Türklerin ve Türkçenin egemen olduğu
bir coğrafyadır. Roman, bu bölgelerde yer alan belli başlı tarihî mekânları ve tabiat unsurlarını
tasvirdeki başarısı ile dikkat çeker. Önemli bir bölümü Fetret Devri’nde geçen romanda siyasi ve
sosyal arka plan da ihmal edilmemiştir. Nesîmî’nin her gittiği bölgede Emir Timur’un hâkimiyetinin
ve bunun yarattığı kaygının sürekli vurgulanması, Timur’u eserde âdeta bir roman kişisi haline
getirmiştir. Roman, konusu Nesîmî olmasına rağmen, o dönemin diğer tasavvuf büyüklerinin de
kendilerine özgün kişilikleriyle yer aldığı bir eserdir. Romanın bir diğer özelliği, Nesîmî’nin, başta
“ene’l Hak” ve ‘”vahdet-i vücut” olmak üzere Hurufilik kapsamındaki görüşlerine, “okur”un anlayıp
yorumlayabileceği bir sadelikte yer vermiş olmasıdır.