Journal of Life Economics

1-24

Authors: Winston PONTOH

It had been known that the presence of dividend will affect the value of shares in the stock market. But since the dividend payers also belief, the stock price will increase by paying dividends to investors, then it seems the phenomenon is becoming very complex to explain. This study is want to investigate these phenomenon and to give an empirical evidence whether dividend plays the main role for fluctuation of stock price or vice versa in the stock market. The results are shows, dividends have significant effect to stock price, conversely, the stock price also have significant effect to dividends. These results make the implications of this study are fit for signaling effect, bird in the hand effect, and catering effect. In further analysis, this study also find, the characteristics of dividend payers are usually represented by number of shares, fixed assets, total assets, total debt, retained earnings, total equity, revenue, and net income.

47-58

Authors: Nilsen KUNDAKÇI & Esra AYTAÇ ADALI & Ayşegül TUŞ IŞIK

Selection of tourist hotel location is a multi-criteria decision making (MCDM) problem and has a strategic importance for the hotel management. In tourism sector, location selection decisions are critical as they are costly and difficult to reverse, and entail a long term commitment. For this reason, in this study AHP (Analytic Hierarchy Process) method is proposed to help the hotel management to select the most proper location for their new tourist hotel investment. In the application part, selection of tourist hotel location in Denizli, Turkey is conducted to demonstrate the computational process and effectiveness of AHP method.

77-105

Authors: S. Yelda KAYA

Bu çalışmanın konusu erken Cumhuriyet dönemindeki toprak reformu girişimleridir. Makalenin ilk kısmı Anadolu’da tarımsal üretimin ticarileşip pazar için meta üretiminin başladığı 19. yüzyıl üzerine olup ticarileşmenin toprak mülkiyeti üzerindeki etkilerini tartışmaktadır. Bu tartışma, Cumhuriyet dönemine miras kalan toprak mülkiyeti düzenini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. 1930’lardaki siyasi gelişmeler makalenin ikinci kısmının konusunu oluşturmaktadır. Bu kısımda 1945 öncesinde gündeme gelen çeşitli reform girişimlerini ele almaktadır. Literatürdeki hakim görüşe göre, tek-parti hükümeti toprak reformu fikrini 1930’ların ortalarında sahiplenmiş ve 1934 tarihli İskan Kanunu’ndan başlayarak reform yönünde önemli adımlar atmıştır. Burada bahsi geçen adımlar 1935-1937 yılları arasında hazırlanan fakat meclis gündemine alınmayan bir dizi toprak/zirai reform yasa tasarısı ile 1924 Anayasanın kamulaştırma hükümlerinde yapılan 1937 tarihli değişikliktir. Buradaki temel soru, tek-parti hükümetini toprak üzerindeki mülkiyet ilişkilerine müdahale etmeye sevk eden mülahazalara ilişkindir. Makalenin son ve en geniş kısmında ise 1945 tarihli Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu hem 1930’lar hem de İkinci Dünya Savaşı deneyimleri ışığında ele alınmaktadır.

1-18

Authors: Ufuk SELEN & Ahmet Bora TARHAN

This study aims to analyze the perception of voters. It attempts to answer whether the power of purse defined at the constitutional level has been internalized and used functionally by the voters or not. A scale of 45 statements has been used to measure the perception of the voters. Factor and regression analyses have been conducted on the data obtained from the scale and the power of purse perception level of the voters has been investigated.The results of the study put forward that voters in Turkey can not functionally use the power of purse that they get by the constitution. Also it has been discussed in the study that 6 factors have been effective for the result and that they have the same and positive effects on this perception.

29-58

Authors: Atalay ÇAĞLAR & Ferda Esin GÜLEL

Çalışmada Türkiye’de il bazında verilen sağlık hizmetleri ele alınmıştır. Önce Veri Zarflama Analizi (VZA) ile Türkiye’deki illerin sağlık hizmetlerindeki teknik etkinlikleri, saf teknik etkinlikleri ve ölçek etkinlikleri belirlenmiştir. Garanti bölgesi yaklaşımı ile girdi ve çıktıların ağırlıklarına sınırlar konularak çıktı yönlü CCR (teknik etkinlik) ve BCC (saf teknik etkinlik) modelleri kullanılmıştır. Sağlık hizmeti sunumunda 81 ilden 11’i teknik etkin, 20’si saf teknik etkin ve 11’i ölçek etkin olarak belirlenmiştir. İllerin sağlık hizmeti sunumundaki ölçek etkinliği skorları oldukça yüksek bulunmuştur. Ayrıca etkin olmayan iller için referans olabilecek iller önerilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı bağımlı değişken alınarak VZA modellerinden elde edilen teknik etkinlik skoru veya saf teknik etkinlik skoru ile seçilen bazı değişkenlerin memnuniyete etkisi mekansal modelleme ile incelenmiştir. Memnuniyet oranına teknik etkinlik skorunun anlamlı pozitif katkısı olduğu belirlenirken saf teknik etkinlik skorunun anlamlı bir katkısı bulunamamıştır. Yanı sıra memnuniyet oranında mekânsal etkinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

75-88

Authors: Nilay KÖLEOĞLU & Ciğdem OZKAN & Bekir ESİTTİ

This study investigated the impact of work-Family conflict on hospitality industry workers in Izmir Province. This study tries to identify the variables that hospitality organizations can take to help their employees resolve their work–family challenges. A total of 248 respondents were selected for the study using simple sampling technique. The Instrument used for data collection is Work-Family conflict scale which was developed by Netemeyer, Boles and McMurrian (1996). Demographic characteristics and Logistic Regression Analysis were used to test hypotheses that were generated for the study at 0.05 alpha levels. Finding reveals that there was a significant level of work-family conflict in the hospitality industry in Izmir province. Also, it was found that a significant difference exists between age groups, Title of the employee, genders, having children, married and single respondents` experience of work-family conflict. Based on the findings of the study, it was recommended that the level of family responsibilities of the employees need to be considered before assigning responsibilities.

113-129

Authors: Ludwick ESONE NDOKANG & André Dumas TSAMBOU

Since independence (1960s), African countries are regularly animated by crisis (political alternation, ethnic conflicts, tribalism, wars, coup d’états). These plagues that consume African society have serious impact on the economic growth of these countries, and diversely affect neighboring countries known for their relative stability. Thus, the purpose of this study was to evaluate the impact of political crises in Central African Republic (CAR) on the Cameroon health performances. We used Nafziger crude mortality model based on famine, conflict and population displacement. Data used are from the BEAC Documentation service, the UNESCO database and the World Bank (World Development Indicators 2010). The econometric analysis of the model shows a strong contribution of the critical political situation in CAR on the degradation of the health state of people living in Cameroon. Several reasons justify this argument: the influx of refugees from one country to another and the dissemination of diseases amplified by the precariousness of their living condition on the Cameroon territory. This proofs that political instability in Central African Republic (CAR) negatively affects the health state of the Cameroonian population.

1-20

Authors: Mehmet MERT & Celil ZURNACI & Eray AKGÜN

A large part of this research focuses on life satisfaction changes depending on the multiple causal effect, but in recent years, the impact of life satisfaction on outdoor sports based on the theory of activity sports, has taken on a new dimension with research methods. This article briefly discusses not only some of the most common causal methods on observational data for comparative effectiveness research to implement propensity score matching, but also presents measurement of life satisfaction. Using the sampling group data set consisting of 1,719 mountaineers, trekkers, cyclists as well as those who do not participate in outdoor activities in Turkey, we found that participating in outdoor activities has statistically positive effects on increasing life satisfaction. Another objective was to determine the propensity matching score of these groups.

27-46

Authors: Mehmet ŞAHİN & Sibel AŞAN

Bilgi temelli ekonomide bütün sektörler açısından bilgi ve iletişim teknolojileri büyük önem taşır. Aynı zamanda küresel ekonomide bilgi işlem teknolojilerini üretmek ve kullanmak kadar bu teknolojilerin uluslararası ticaretinden yüksek pay almak ülkelerin küresel ekonomideki yerini belirlemek açısından önemlidir. Diğer yandan küreselleşmenin ortaya koyduğu bir gerçek de ekonomik krizlerin küresel ölçekte cereyan etmesidir. Ekonomik krizler elbette ülkelerin BİT ihracatını etkilemektedir. Bu çalışmada 2008-2009 küresel ekonomik krizinde OECD ülkelerinin BİT ihracatlarındaki pay dönüşümleri analiz edilmiştir. Analizde Shift-share tekniğinin Esteban-Marquillas versiyonu kullanılmıştır.

75-85

Authors: Sinan ALÇIN

Soyut mallar (Intangible Goods) fiziki malların aksine dokunulamayan mallardır. Hızla gelişen Enformasyon Teknolojileri (IT) nedeniyle soyut malların toplam tüketim içerisindeki payı giderek artmaktadır. Elektronik ortamda depolanıp satılan görüntü ve ses dosyalarından yazılımlara ve çok sayıda güvenlik programından cep telefonu kontörüne kadar birçok mal soyut mallara örnektir. İktisat yazınında soyut malların bu hızlı gelişimi kendisine “iktisadi mal” tanımında ve “kamu malları” konusunda bir karşılık bulmuştur. Erken dönem iktisat ders kitaplarında “İnsan ihtiyacını karşılama özelliğine sahip; elle tutulan, gözle görülen, bir yerden başka bir yere taşınan ve bölünebilen fiziki varlıklardır” tanımı yerine “insan ihtiyaçlarını karşılama özellğine sahip üretilmiş ‘şey’lerdir” ifadesi kullanılmaya başlamıştır. Buradaki “şey” üstü örtülü biçimde fiziki bir varlığı tanımlıyor gibi gözükse de esas itibarıyla iktisadi malların depolanabilirliğini anlatmaktadır. Depolanabilirlik aynı zamanda iktisadi malların –hizmetten farklı olarak- tüketimini zamandan koparabilmektedir. Soyut malların “kamusal mal” özelliği gösterdiği durumlar ise özellikle “bilginin yayınımı” ve “üretim maliyetleri” üzerinden tartışılmaktadır. Bu tartışmanın bir yönünü de patent ve telif hakları ile uluslararası tahkim konuları oluşturmaktadır. Bu çalışmada genel olarak mal tanımı ve özelde de “soyut malların” temel niteliklerinin betimlenmesinden sonra “soyut bir mal tek başına kullanılabilir mi?” sorusu üzerinden yeni bir mal tanımlamasının (engelli mal) gerekliliği tartışılmaktadır.