Bu çalışmanın amacı, doktora yapan araştırma görevlilerinin yaşadıkları zaman temelli iş aile çatışması, düşük başarı hissi ve iş tatmini düzeylerini belirlemek; demografik değişkenler açısından iş aile çatışması, düşük başarı hissi ve iş tatmini düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmektir. Ayrıca zaman temelli iş aile çatışması, düşük başarı hissi ve iş tatmini arasında bir ilişkinin olup olmadığını da tespit etmek diğer bir amaçtır. Bu bağlamda bir devlet üniversitesinde doktora yapan araştırma görevlilerine elden ve online olarak anketler gönderilmiş ve toplanan 112 anket analize tabi tutulmuştur. Analiz sonuçlarına göre zaman temelli iş aile çatışması ile iş tatmini arasında ve düşük başarı hissi ile iş tatmini arasında negatif bir ilişki saptanmıştır.
Bu çalışmanın amacı örgüt kültürü ve strateji arasındaki ilişkinin mahiyetini anlamak ve çerçevesini ortaya koymaktır. Bu amaçla kültür ve örgüt kültürü arasındaki ilişki incelenmekte, örgüt kültürünün unsurları arasında yer alan değerler, normlar ve törenler işlevleri ele alınmaktadır. Örgüt kültürünün temel noktalarını oluşturan bu konuların ardından strateji ve stratejik yönetimin örgüt kültürü üzerindeki etkileri ve farklı yaklaşımlar değerlendirilmektedir. Dolayısıyla örgüt kültürü ve strateji arasında birbirini tamamlayan ve dönüştüren bir etkileşimin yer aldığı gözlemlenmektedir. Örgüt kültürü ve strateji arasındaki ilişkileri ifade etmek gerektiğinde Hofstede’nin yaptığı tanımlamalar ön plana çıkmaktadır. Güç mesafesi, belirsizlikten kaçınma, bireycilik – toplulukçuluk, eril kültür – dişil kültür boyutları örgüt kültürü ve strateji arasındaki ilişkinin farklı kültürlerde nasıl tezahür ettiğini anlamak açısından bir örnek oluşturmaktadır.
Bu çalışma, Türkiye’nin Euro Bölgesi’ne girmesi ya da girmemesi gerekliliğini geleneksel panel veri modellerini kullanarak çözmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın temel sorusu, Türkiye Avrupa Parasal Birliği’ne girmeli mi girmemeli mi şeklinde formüle edilebilir. Sorunun çözümü için endüstri-içi ticaret ve sendikalaşma temel değişkenler; şehirleşme ve kamu borcu ise kontrol değişkenleri olarak alınmıştır. Bu verilere ilişkin olarak 1995-2010 yılları arasında Grubel-Lloyd Endeksi, sendika üye sayıları; şehirlerde yaşayan nüfus ve kamu borç miktarı verileri baz alınarak panel veri analizi uygulanmış ve söz konusu değişkenlerin reel GSYİH üzerindeki etkisi test edilmiştir. Elde edilen bulgular, şehirleşme dışında, endüstri-içi ticaret, sendikalaşma ve kamu borçları açısından Türkiye’nin Euro Bölgesi’ne üye olmasını destekler niteliktedir.
Bu çalışmada; Türkiye’de ihracatın ekonomik büyüme üzerindeki etkileri 1989:Q1-2013:Q1 dönemi için Toda-Yamamoto nedensellik analizi ve çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan ampirik analizler sonucunda; ihracattaki %10’luk artışın milli geliri %2.7, sabit sermaye yatırımlarındaki %10’luk artışın milli geliri %1.4, işgücündeki %10’luk artışın milli geliri %2.9 ve dünya milli gelirindeki %10’luk artışın milli geliri %0.6 oranında arttırdığı, reel döviz kurundaki artışın milli gelir üzerindeki etkisinin ise oldukça küçük olduğu tespit edilmiştir.